EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENMENİN ROLÜ
Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi, anne ile bebek arasındaki bağın kuvvetlenmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Anne sütü, bebekler için doğanın mükemmel gıdası olarak kabul edilir ve büyüme gelişmeleri için hayati öneme sahip temel besinleri ve antikorları sağlar. Ancak çoğu zaman gözden kaçırılan şey, annenin beslenmesinin bu süreçte oynadığı önemli roldür.
Emzirme döneminde beslenme sadece tüketilen besin miktarıyla ilgili değildir; aynı zamanda kaliteyle de ilgilidir. Bir annenin tükettiği besinler anne sütünün bileşimini doğrudan etkileyerek bebeğinin sağlığını etkiler. Bu nedenle bu dönemde doğru beslenmenin sağlanması çok önemlidir.
Emziren annelerin beslenmelerinde en önemli noktalardan biri hem anne hem bebek için dokuların büyümesi ve onarımını sağlayan yeterli proteinin vücuda alınmasıdır. Yağsız et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, baklagiller, kuruyemişler ve tohumlar iyi bir protein kaynağıdır. Balıklar, Omega 3 yağ asitlerinden de zengindir ve bebeklerde beyin ve göz gelişimi için gereklidir. Somon, alabalık ve sardalye gibi yağlı balıklarda yüksek miktarda bulunmaktadır. Bu sebeple haftada 2 porsiyon balık tüketimine özen gösterilmelidir.
Meyve ve sebzeler, genel sağlık ve bağışıklık için gerekli olan bol miktarda vitamin, mineral, antioksidan ve lif sağlamaktadır. Emziren annelerin beslenmelerinde özellikle bazı minerallerin ve vitaminlerin alınması elzemdir. Folik asit gebelik döneminde olduğu kadar, emzirme döneminde de önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler folik asitten zengindir. Demir, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve vücuttaki hücrelere oksijen taşıyan protein olan hemoglobinin üretimi için gereklidir. Emziren annelerin hamilelik sırasında tükenen depoları yenilemek ve süt üretimini desteklemek için daha fazla demire ihtiyaçları vardır. Demir açısından zengin gıdalar arasında yağsız et, kümes hayvanları, balık, zenginleştirilmiş tahıllar, baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler bulunur. Kalsiyum kemik sağlığı için çok önemlidir ve emzirme döneminde annenin kalsiyum gereksinimi, bebeğinin kemik gelişimini desteklemek için artar. Süt ürünleri, zenginleştirilmiş bitki bazlı sütler ve kalsiyumla zenginleştirilmiş gıdalar iyi kaynaklardır. Kalsiyum emilimi ve kemik sağlığı için yeterli D vitamini gereklidir. Güneş ışığına maruz kalmak vücudun D vitamini üretmesine yardımcı olsa da, özellikle güneş ışığının sınırlı olduğu bölgelerde, güçlendirilmiş gıdalar (örn. süt, tahıl) ve takviyeler gibi diyet kaynakları gerekli olabilir.
Emziren annelerin katı beslenmenin yanı sıra sıvı alımına da öncelik vermesi gerekir. Yeterince sıvının alınması, süt üretimini sürdürmek ve bebeğin yeterli sıvı almasını sağlamak için çok önemlidir. Bu dönemde susuzluk hissiyatı da artacağından günde 2.5-3 litre su tüketimine özen gösterilmelidir.
Genellikle çeşitli ve dengeli bir beslenme önerilirken, bazı emziren annelerin bebeklerinin hassas olabileceği bazı yiyeceklerden uzak durmaları gerekebilir. Lahana, karnabahar, brokoli, kuru baklagiller, soğan, sarımsak gibi gıdalar bebekte gaz sancısını artırabilir. İlk iki-üç hafta bu gıdalardan uzak durmak gerekebilir. Gaz dönemi geçtikten sonra baklagiller ve bulgur süt salınımını artırabilir. Bebeğinizde gaz sancısı olmadığı sürece haftada iki defa tüketebilirsiniz.
Sonuç olarak emzirme döneminde beslenme çok önemli bir rol oynamakta ve hem annenin sağlığını hem de bebeğin gelişimini etkilemektedir. Emziren anneler, temel besinler açısından zengin, dengeli bir beslenmeye öncelik vererek, sıvıyı koruyarak ve gerektiğinde destek arayarak, kendi sağlıklarını korurken bebeklerini de besleyebilirler. Sonuçta sağlıklı bir anne, çocuğunun hayata en iyi başlangıcını sağlamak için daha donanımlıdır.
DİYETİSYEN GÜLİN ALTUN – EDİRNE ÖZEL EKOL HASTANESİ